ŞEKER HAMURUNDAN KURABİYE YAPIMI

Bir yaş kurabiyesi KATI YÜREKLİ ZENGİN Güzel bir ilkbahar sabahında, henüz kimsecikler yatağında doğrulmamışken, kuşlar o dal senin bu d...

Bir yaş kurabiyesi

KATI YÜREKLİ ZENGİN

Güzel bir ilkbahar sabahında, henüz kimsecikler yatağında doğrulmamışken, kuşlar o dal senin bu dal benim uçuşmaya başlamışlar bile. Yeni yeşermiş ağaçlar rengarenk çiçekleriyle yeryüzüne yeni bir hayat sunuyorlarmış. Önce gök aydınlanmış, sonra güneş hafifçe başını çıkarmış saklandığı yerden. Güller, karanfiller, zambaklar, papatyalar, küstüm çiçekleri, menekşeler, sümbüller… birbiriyle yarışır gibi açıyorlarmış.

İşte böylesine güzel bir bahar sabahında, insanlar uyanmak için hiç de zorlanmazlarmış. Gözlerini açar açmaz çiçeklerin süslediği bahçelerine koşarlar, o mis kokulu havayı ciğerlerine doldururlarmış. Günleri sevinç ve neşe içinde geçermiş.

İlkbaharın, tüm güzelliğini hediye ettiği bu memlekette herkes güler yüzlü, merhametli, konuksever ve iyi kalpliymiş. Bir karıncayı bile incitmekten korkarlarmış. Kazandıklarının bir kısmını fakir olanlara hediye ederler, onların sıkıntılarını azaltmaya çalışırlarmış.


Fakat bu memlekette kese kese altınları, elmasları, gümüşleri, sandık sandık incileri olan bir adam yaşarmış ki; bir kez olsun güldüğünü gören olmamış. Kapısını kim çalsa en ağır sözlerle onu evinden kovarmış. Hiç kimseden hoşlanmadığı için hiççimse de ondan hoşlanmazmış.

Bir gün elbiseleri yıpranmış, açlıktan benzi solmuş bir adam bu katı yüreklinin evine varmış, kapısını çalmış. Kapıyı açan hizmetçi, karşısında bir dilenci görünce onu uyarmak istemiş ve demiş ki;

Bu evin sahibi çok katı yüreklidir. Sana hiçbir şey vermez. Ondan ağır bir söz işitmeden gitsen iyi olur. Yoksa kalbini kırar.

Hizmetçi dilenciye bu sözleri söylerken evin sahibi çıka gelmiş. Gür sesiyle evi inleterek

Kimdir beni rahatsız etmekten çekinmeyen, diye sormuş.

Dilenci elini uzatarak
Efendim, ben çok açım. Bir parça ekmek vererek iyilikte bulunmak istemez misiniz, demiş.

Adam öfkeden ne yapacağını şaşırarak dilenciye haykırmış:
Sor bakalım, bu memlekette benim evimden bir dilenciye, bir lokma ekmek çıkmış mı?
Var git yoluna. Ekmeğini başka kapılarda ara. Ne diye sana yardım edeyim!

Bu sözleri işiten zavallı dilencinin kalbi kırılmış. Usulca elini çekmiş, tek kelime etmeden dönmüş gitmiş. Fakat adamın o halini merak etmemek mümkün mü? Dilenci de merak etmiş tabiî. Kendi kendine konuşmuş durmuş:

Ben fakirim, hiç gülmesem “niye gülmüyorsun” diye soran olmaz. Peki bu adamın derdi ne? Aç değil, açıkta değil. Memleketi satın alacak kadar parası var. Ama güldüğü hiç görülmemiş. Yazık, ne kadar yazık. Bu hayattan zevk almasını öğrenememiş. İnsanlardan köşe bucak kaçıyor. Bereket mi kalır o evde!

Bu olayın üzerinden yıllar geçmiş. Belki on yıl, belki on beş… Ölen ölmüş, kalan kalmış. Kimi zaman zor günler yaşanmış, kimi zaman sevinç sarmış her yanı. Zengin adamın başına bir felaket gelmiş. O servet sanki toz olmuş uçmuş. Daha ne olup bittiğini anlamadan, adam kendisini sokakta buluvermiş. Kapı kapı dolaşıp bir parça ekmek için el açmaya başlamış.

Bir gün şehrin sokaklarında böyle dolaşırken, ihtişamlı bir evin karşısında durmuş. Ve ona bakmaya başlamış. Eski günleri, o çok zengin olduğu günleri hatırından geçirir gibi uzun uzun bakmış eve. Sonra da gidip kapısını çalmış. Kapıyı açan hizmetçi karşısında bir dilenci görünce konuşmadan içeri girmiş. Kısa bir süre sonra geri döndüğünde elinde bir sepet yiyecek varmış. Sepeti dilenciye uzatırken hayretle bağırmış:

Olamaz Siz, siz böyle ne hallere düştünüz.

Hizmetçinin sesine gelen evin sahibi, merakla sormuş:

Ne var, ne oluyor?

Hizmetçi, eskiden yanında çalıştığı beyin şimdi bir dilenci olduğunu, buna çok üzüldüğünü söylemiş. Ev sahibi ise dilenciyi tanıyınca bu duruma pek şaşırmamış:

Ben, bir zamanlar onun kapısını çalan yoksuldum. Fakat o, beni evinden kovdu ve benim kalbimi kırdı. Öyle zengindi ki, gözü hiç kimseyi görmezdi. Demek ki, ondan alınan bana verilmiş. Üzülme, onu içeri al. İstediği kadar yesin içsin.

Dilenci içeri alınmış, krallara layık bir şekilde ağırlanmış. Adam yaptığı hatayı anlamış karnını bi güzel doyurduktan sonra;

Hakkınızı helâl edin efendim, demiş. Şükürler olsun ki, henüz yaşıyorken sizinle karşılaştım. Yoksa bu hakkı nasıl ödeyebilirdim demiş.

21.6.2013. CUMA
...................................................................................................................................



ANTALYAM'DAN HAYIRLI GÜNLER:)))
NASILSINIZ CANLAR LEZZETLİNİZ GELDİ:)))

CUMANIZ MÜBAREK OLSUN...
Rabbim sağlık, sıhhat,afiyetten ayırmasın.Bizleri eşimizle, çocuklarımızla anne, babamızla, ailemizle ve insanlarla sınamasın AMİN...

Yoğun ve dolu dolu günler geçmekte şükür ALLAHIM'A.
Arkadaşlarım yarın işe başlayınca bu günleri ararsın derlerdi inanmazdım olsun be canlar işte burdayım :)))) Bu tarifi yazmak için kaç defa geçtim netin başına, zaman çok önemliymiş saatlerce bir tarifte vakitler harcıyormuşuz onu bir kere daha anladım ve benim için tariflerim çok önemli.

Lezzetliniz Google + ya geçiş yaptı TIKTIK:))) Ayşe Alkan olarak geçti Bir Kase Lezzeti ekledim ama sorun çıkarmı bilmiyorum hayırlısı lezzetlinizi takibe alırmısınız:)) İyi olmuştur İNŞALLAH:)))

Kıssadan hisse alındı, veren el her zaman üstündür. 1 yaş kurabiyeleri ile karşınızdayım menekşe hanımın kızı tuana için yaptım o kadar zarifki menekşe hanım hiç bir şey istemedi, bana bıraktı sadece kırmızı siyah istedi yaptım harika oldu canlar. Menekşe hanım bloğumu ziyaret ettiğinde uğur böceklerini çok sevdiğini söyleyince bende onlara sürpriz yaptım AFİYET OLSUN:)))

Lezzetlinizin bu kurabiyeleri yaparken başına neler geldi. 1 Yaş kalıbını bulamadım bitmiş mutfakta çareler bitmez dedim. Bardak kalıbını aldım elime onu bozdum 1 yaptım.

Akşam misafirim gelmişti bu olmuşmu diye gösterdim,eline aldılar daha güzel olsun diye. daha güzel olsun derken kalıp bir olmaktan çıktı. Biz yapamadık kalıbıda bozduk dediler.

Misafirler gittikten sonra o bozulan kalıbı penseyle tekrar bir şekli verdim. Zor oldu ama çok güzel oldu. Yani sizlerin başınada gelebilir, moralinizi bozmayın.



Uğur böceği kurabiyesi,Uğur böceği butik kurabiye


MAŞALLAH BİR KASE LEZZETE:)))

Hadi Bayanlar Baylar buyurun şeker hamurundan 1 kurabiyeleri yapmaya
Pamuk eller mutfağa
Bir yaş kurabiyesi yapalım:)))

bir yaş kurabiye hazırlanışı,Butik kurabiye

1 KURABİYE MALZEMELERİ
1 KURABİYE MALZEMELERİ NELERDİR
Canlar isterseniz hazır şeker hamuru kullanın isterseniz benim şeker hamuru yapılışlarına bir göz atın, detaylar için lütfen tıklayın TIKTIK:)))
Ayrıca kırmızı,siyah, beyaz şeker hamurları ve bir kalıbı

BİR  KURABİYELERİNİN YAPILIŞI
1) Şeker hamuru kurabiye tarifini daha önce paylaştım aynı ölçülerde yaptım. TIKTIK:)))
Hamuru detayı ile yoğurduk:)

2) Un serpip açalım ve bir kalıbı ile keselim uçlarına isterseniz çubuklar batırıp ve 170 derecede pişirin.

3) Pişen kurabiyeler soğurken şimdi kırmızı şeker hamurunu açalım keselim kırmızı ve beyazıda açalım istediğimiz şekilde süsleyelim.

4) Şimdi kurabiyelere su veya bal sürüp üzerine hazırladığımız şeker hamurdan birleri koyalım:)))) Nasıl MAŞALLAH çok güzel oldu elimize sağlık:))) 

 AFİYET OLSUN:)))
YİYENLERE ŞİFA OLSUN:)))
SAĞLICAKLA KALIN HAYIRLI HAFTALAR:)))